Ünlü Edebiyatçıların Evlat Acıları

Büyük edebiyatçıların eserlerinin yanı sıra hayat hikayeleri de dilden dile dolaşıyor. O günlerde tıp şimdiki gibi ileride olmadığı için birden bire hayatını kaybediyor insanlar. Oğullarını kaybeden ve bunu eserlerine yansıtan bazı yazarlardan örnekler verelim.

Büyük şair ve yazar Recaizade Mahmut Ekrem’in 3 oğlu vardı. İsimleri Emced, Nijad ve Ercüment idi. Oğlu Emcet, geçirdiği görünmez bir kaza sonucunda yatağa mahkum olur, 20 yaşına kadar da yataktan kalkamaz, konuşamadan da hayatını kaybeder. Oğlu Nijat o günkü anlatılanlara göre ince bir hastalık sonucunda 14 yaşında hayatını kaybeder. Nijat, hayata çok bağlı edebiyatla da ilgilenen bir çocuktur. Onu çok seven yazar bir türlü kendisini toplarlayamaz ve kendisini Büyükada’daki evlerine kapatır. Çok sevdiği oğlu için “Ah Nijat” adlı şiiri yazar.

Hasret beni cayır cayır yakarken
Bedenimde buzdan bir el yürüyor.
Hayaline çılgın çılgın bakarken
Kapanası gözümü kan bürüyor.

Dağda kırda rasgetirsem bir dere
Gözyaşlarım akıtarak çağlarım.
Yollardaki ufak ufak izlere
Senin sanıp bakar bakar ağlarım.

Güneş güler, kuşlar uçar havada,
Uyanırlar nazlı nazlı çiçekler..
Yalnız mısın o karanlık yuvada?
Yok mu seni bir kayırır, bir bekler?

Can isterken hasret odiyle yansın,
Varlık beni alil alil sürüyor.
Bu kaygıya yürek nasıl dayansın?
Bedenciğin topraklarda çürüyor!

Bu ayrılık bana yaman geldi pek,
Ruhum hasta, kırık kolum kanadım.
Ya gel bana, ya oraya beni çek,
Gözüm nuru oğulcuğum, Nijad’ım!

Halit Ziya Uşaklıgil de Büyükada’da aynı kaderi yaşar. Onun oğlu Vedat Tiran Büyükelçiliği’nde görev yaparken bunalıma girerek intihar eder. Acısı üzerine “Bir Acı Hikaye” adlı kitabı yazar. Aynı yerde yaşayan iki arkadaş birbirlerine destek olur.

Tevfik Fikret de genç yaşta oğlundan ayrı kalır. Oğlu Haluk 18 yaşında yurt dışında okumaya gider ve orada dinini değiştirir. Yaşamını kaybetmez ancak dinini değiştirdiği için çok tepki alır. Bu yüzden de yurduna bir daha dönemez. Babasının cenazesine de katılamaz. Yaşamları boyunca görüşemezler. “Halûk’un Âmentüsü” adlı şiir de buradan ortaya çıkar.

Tevfik Fikret ve Halit Ziya’nın arkadaşlarından olan İsmail Safa’nın hayatını kaybetmesiyle oğlu Peyami’yi iki şair büyütür. Büyük yazar Peyami Safa’nın oğlu da 22 yaşındayken askerde rahatsızlanıp hayatını kaybeder. Oğlunun adı Merve Safa idi. Kutsal topraklardaki Safa ve Merve tepelerinin ismini koymuştu oğluna. Ancak oğlunun acısına dayanamayınca kendisi de 4 ay sonra hayatını kaybeder.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir