Gerçek Bir Çocuk Gelin Hikayesi

Birazdan okuyacağınız hikaye gerçek bir hayat hikayesidir. Anlatılanlar tamamen gerçek olup isim verilmemiştir. Başından geçenleri anlatan kişi hiçbir kızın kendi yaşadıklarını yaşamasını istemediği için anne babalara seslenmek istemektedir.

Ben bir çocuk gelinim. İstanbul’un ortası sayılabilecek bir yere gelin olarak geldim. Henüz 13 yaşındaydım. Kendimden 10 yaş büyük biri ile isteyip istemediğim sorulmadan evlendirildim. Yaşıtlarım dışarıda oyunlar oynarken, ben bir erkeğin kollarına bırakıldım. Daha ergenliğe bile girmemiştim. Kadın nedir erkek nedir, nasıl olunur bilmiyordum. 55 yıl önceydi.. Gelinliğe benzer beyaz bir elbise giydirdiler. Sonra da at üzerine bindirdiler. Gidiyorsun dediler. Ses çıkaramadım. Babamın evinden, kardeşlerimin yanından ayırıldım. Yola çıktığımda yol tanıdıktı. Çünkü teyzemin oğlu ile evlendiriliyordum. Köydeki evde birkaç gün kalıp İstanbul’a gidecektik. Köy yerinde teyze oğlu hala oğlu fark etmiyor. Hepsi evlenilecek kişiler olarak görülüyordu.

cocuk gelin

Gelin evine geldikten sonra ne yapacağımı bilemedim. Annemin evi, yatağım, kardeşlerim orada kalmıştı. Odada bir yatak ve küçük bir dolap vardı. Kocam olacak kuzenime utanarak baktım. O benim abim değil miydi. Çocuksu bir korkuyla ne yapacağımı bilmez haldeyken kendimde bir tuhaflık hissettim. Daha önce hiç yaşamadığım bir şeydi. Teyzeme yani kayınvalidemin yanına koşarak gittim. Durumu anlattığımda genç kızlığa ilk adımımı attığımı anladı. Oğluna bana bir hafta yaklaşmaması gerektiğini söyledi. Ben yaşadıklarımı henüz anlamlandıramamışken bu da nesiydi.. Günler günleri kovalarken 1 yıl içinde kız çocuğumuzu kucağımıza aldık. Ben daha büyümemişken bir de kucağıma bebek verilmişti. O ağladıkça ben ağladım.. Bu arada İstanbul’a yerleştik ve büyük şehirde ne yapacağımı bilemedim. Eş dost akrabalar yardımcı oldular.

Yıllar yılları kovaladı ve ben artık yaşlı bir kadındım. Vücudumun her yeri hastalıklarla doluydu. Hareketlerim kısıtlanmış, yılların yorgunluğunu taşıyamayan bacaklara sahiptim. 5 çocuk annesi olarak, kocamdan bir şikayetim hiç olmadı. Kaderime boyun eğdiğim için farklı bir hayatı hiç hayal edemedim. Belki de beni okutsalar okuma yazma bilecektim, farklı biri olacaktım. Saçlarım beyaz tellerle doluyken geçmiş kalbimde yara olarak kalacaktı..

Lütfen kızlarınızı okutun, meslek sahibi olsunlar ve kendi hayatlarını kendileri kursunlar..

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir